woensdag, oktober 31, 2012

Bazi sarkilar da hep senin olman tesadüf degil. Sanki saklandigin yerden cikip gelicekmiscesine...


dinsdag, oktober 30, 2012

Bu sessizligin, seni unutmus olmam ile bir alakasi yok. biraz üzgünüm ve biraz uzak sana...

dinsdag, oktober 23, 2012

Beklemek, bir idam mahkumunun celladini beklemesi kadar soguk ve merhametsiz ve uzak ve sonsuz ve karanlik ve gece.
kime rastlasam, seni anlatasim var; yol da, otobüste ve hatta uyku da.

maandag, oktober 22, 2012

Bildiğin gibi değilim. Güldüğüm gibi de. Gel, ama görme beni. Böyle daha çok yalnızım...

zondag, oktober 21, 2012

Gözleri kahverengi, gülüsü eflatun idi.elleri, bahari uzak ülkelere tasir, ben ise kokusunda mevsimleri yasardim.

zaterdag, oktober 20, 2012

sevda düşünce
kuytulara
midas'ın kulakları uzar
ve
yusuflar yüklenir kervana
sürükler peşinden
maskelenmiş nefret
cümle alemi panayıra.
köleler gibi dizilir insan
cazgırlar çağırır adını
haraç mezat
ihale
kalır en büyük yalanı savuranın elinde

sen bu satırları okşarken
parmaklarını doğrayacaksın

gurur düşünce
meydana
geçmiş günahlar serilir pazara
milyon tövbe etsen kar etmez
tutkunun muhasebe defterinde
silinmez vergi borcu
aşınmaz zaman
affedilmez temerrüt

sen bu satırları yakarken
cehennemi tutuşturacaksın

hasret düşünce
uykuya
uzanırsın da tutamazsın gideni
bin olur bir adımlık mesafe
ey yar
yüksek bloklarda saklı
istanbuli esrar
rayihanla döndürme başımı
fetretinle sarsma devletimi
çevirme benden gözlerini
örtme saçlarınla bakışlarını

sen bu satırları tutarken
ellerime dokunacaksın

- Nam-i diger Mülteci - 

Vurgun

1.

vurgunu biz
borçluyuz
bir sara vaktine
al meydanda
ve
mezat kurulanda
ak tülbent gırtlağında tellalın
kara kara
en kara
tebdil etti sevaba günah
budur zamanın alnındaki kara
yıldızlar şahidimdir...

2.

vurgunu biz aşkta yedik
sevdalım
ağıta kesende
vuslat şarkılarımız
biçildi mitralyözlerle
gonca gülüm...
bir tanem sevdalım
şavkında mehtabın
kefenini ellerimle biçtim
el firak,
firaktı sızan yaralarımdan.
mitralyöz ne ki?
beni asıl vuran fıraktı
aşkım şahidimdir...

3.

vurgunu biz peş peşe yedik
ölesiye bir azap ki
ağam deme

bir kahramandı celladım
masal kitaplarında
tek gözlü
karabasan
kasırga
kopkoyu cinnet
ninemin dilindeki lanet
çocukluğumdaki öcü
gençliğimdeki nefret
hıncım şahidimdir...

4.

vurgunu biz yüreğimizden yedik
yüreksiz mi yüreksiz
aha size ak saçlı bilginlerimiz
nedir ismi mef'ul
Musa'nın asası
ya şol müşkül ibare
dillerine
dillerine
ateşten gem vurulacak dillerine.
kitap şahidimdir...

Ömer V. Hatipoğlu

dinsdag, oktober 16, 2012

Misr-i Kadim

Zaman unutulunca misr-i kadim yasanabiliyor
kendimi unutunca seni yasiyorum
yasamak
bu ani yasamaktir
ammon ra kotep
veya tafnit
kim oldugunu bilmek istemiyorum
yalniz etrafinda nefes almaliyim
dut bu a'ru unnek pahper
kamma pet kama ta
misir metinlerinde okudugum cumleler
seninle okuduklarimsa busbutun baska seylerdi
...
Dun cin den gelmistin
bugun lizbondan
yuzunde tarcin kokusu
gozunde cin
bir gun buradan gidersin
can kadar yakin
cin kadar uzak
bir gun buradan gidersin
aynalarda seni ararim
bu sehirde seni ararim
bu dunyada seni ararim

- Asaf Hâlet Çelebi -

woensdag, oktober 10, 2012

Sevgilim! keske intihara meylin olsa.ben ise gelip kiyisinda durdugun ucurum olsam.ve biraksan kendini gögsümün tam orta yerine.yinede kavusmus sayilir miyiz?

maandag, oktober 08, 2012

İdiller Gazeli

gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak
sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki granada, belki eylül, belki kırmızı
gövden ruhunun yaz gecesi mi ne
çok idil, çok deniz, çok rüzigar
çocukluğun tutmuş ta yine aşık olmuşsun
sanki bana, sanki ah, sanki olur a
aşk bile dolduramaz bazı aşıkların yerini
diye övgü, diye sana, diye haziran
heves uykudaysa ruh çıplak gezer
gazel bundan, keder bundan, sır bundan
gözlerin şehirden yeni ayrılmış
gibi dolu, gibi ürkek, gibi, konuşkan
hadi git yeni şehirler yık kalbimize bu aşktan

- Haydar Ergülen - 

zondag, oktober 07, 2012

limani olan bir sehre tasinmak. Her gelen gemide seni beklemek... her gidenin ardindan el sallamak sanki seni ugurlar gibi. Bu veda'nin bir adi yok...bu veda'nin bir adi yok... bu veda'nin bir adi yok.

woensdag, oktober 03, 2012

Senin icin her güne bir beddua sigdiriyorum; belki bir gün yine gelirsin diye...
 Taş Gazeli

I.
Taş taş değil bağrındır taş senin
Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin

Bir katılıktır dinamit söker mi yürekleri
Başın bir kez bu kalbe çarpmasın ey taş senin

Kazmayı kayalara değil kalplere vur ey
Ferhat niçindir kırdığın bunca taş senin

Anne seninle bağrın döğer gider mi acı
Hanidir Ferhad'dan aldığın ders taş senin

Sen de mi taşla bir oldun ey sevgili
İşitmez oldun beni kalbin taşdan taş senin

Ölüm sendendir bana nedir taşlamak beni
Bana güldür çiçektir attığın her taş senin

Gözünü dikme taşa işte parça parçadır
Şimşektir bir bakışın dayanır mı taş senin

Deprem değildir dağı ve beni sarsan
Bir bakışın komaz taş üstünde taş senin

Niçin çıktın dağlara evren çöl oldu leyla
Topuğun öpmek için toz oldu dağ taş senin

II.
Taş taş değil bağrındır taş senin
Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin

Ülkendir taş ve beton bu yanlışkent
Her gün bir yanın biraz daha taş senin

Taş alanlarıdır taş insanları taşır bir
Nereye gelsen ey aşk karşında bu taş senin

Uygarlık taşla taşımak çağlar üzre
Kolların bu denli güçlü müdür senin

Bir taş devridir ama bağışla beni
Niçin bunca geldim üstüne ey taş senin

Bir İbrahim bıçağı ikiye biçer taşı
Sevgili nasıl kırdı kutlu dişin taş senin

Ölüm bir kasırgadır çevirir seni beni
Nedir kucağında kocaman taş senin

III.
Bir bir yürürlükten kaldırılıp çürümüş devrimleri
En gürbüz bir devrimi dikmek yerine taş senin

Nereye koysam seni söyle ey yüreğim
Bir gün beni ele verir bu güçlü atış senin


- Osman Sarı -

dinsdag, oktober 02, 2012

sürekli olarak bir yerlere gitmeden ve fani denilen su dünya'da herkes kadar biraz sirtimi duvara yaslayip, bir köse basinda gelip gecenlere bakmak benim de hakkim. kaldirimda ayaklarimi sürüyerek yürümek, bügünün yarinini düsünmeden sabah etmek. art arda yakip söndürdügüm sigaranin hesabini tutmadan aksami beklemek ve biraz olsun senin kadar güzel gülmek ve sonra biraz seni hayal etmek...

istemeden oluyor bazi seyler.istemeden ayriliyorsun mesela. istemeye istemeye cekip gidiyorsun; geride bir yigin öfke birakarak... insan en cok gözlerini özluyor senin. herseyden ve herkesten vazgecmis bir münzevi gibi kalbine siginmak olmali idi muradim.ah sevgilim! bu yenik düstügüm kacinci ayrilik?!