zaterdag, augustus 31, 2013

Delirmek

LPG fiyatları muhabbetimsin sevgilim.
Anlamsız… Kendiliğinden…
Huzurun çok tehlikeli olduğunu söylemiş miydim?
Kıytırık ideallerin meçhul faili.
Kerâât vakitlerinde uyku vazgeçilmezdir.
Hem bu yüzyılda herkesin bir kere delirmeye hakkı vardı.
Bunu İsmet Özel’den duyduğumu söylemiş miydim?

TV’de sakar adamlara gülünce daha ev babası olunuyor.
Samanyolu dizileri ailecek izleniyor.
Süper şive yapıyorlar,
Vasat vazgeçilmezdir.
“Vasat öldürür.”

Gayet günahtır yolda kadın öpmek,
Gayet romantiktir asfaltta kadın dövmek.
Anneler asfaltta daha bir annedir,
Anneler çocuklarını hep sever,
Anneler hep sever çocuklarını,
Anneler çocuklarını…
Anne…

Hacca gitmiş ev sahipleri besliyorum içimde.
Tarafını belli eden karınca duasına muhtaç…
Depozito önden,
3 oda bir tespih,
Tam burada, birilerinin ölmesi gerekiyor.

Bir dostla simülatif sohbetler
Telefon icat olunca ilahi mesaj gelir mi?
Bunu beş kişiye yolla!
Bunu kaygılı operatörüme armağan ediyorum

Ben bir korkağım.
İçimde kaplumbağaları hep ters çeviriyorum,
Mutluluklarım gıyabımda tamamlanıyor.
Uzun menzilli aşklara inanmadığımı sanmayın
Buna teknolojim müsaade etmiyor.

Suikastten bahsetmiş miydim?
O kadar yaralamaz adamı
Attan düşmek kadar,
Suikaste maruz kalmak…
Enseye tek kurşun.

Tamam, bir umut var:
Geri sarıyorum kaseti
İkea yok olur belki
Tahta sedirler üzerine şiirler yazılır
Korozyona karşı sendikalara inat
Metaller çürür,
Kimse delirmez…
Belki Senegalliler torun sever
Delirme hakkımı saklı tutarım belki.

- Mahmut Oktay - 

Biz Kadınlar

Biz kadınlar ne kadar yakınız kara toprağa
Kuğu kuşundan sorarız, ne umar bahardan?
Kucaklarız çam ağacı kütüklerini
Fal açarız güneş battığı sırada.
Birini sevdim, epey oluyor inanmıyordu hiçbir şeye.
Soğuk bir günde geldi, içi boş gözlerle
Ağır bir günde gitti, alnında unutuş.
Çocuğum yaşamazsa bilin ki ondandır.

- Edit Södergran - 

woensdag, augustus 28, 2013

Allah ve sen

Allah biliyor ya; yakışmıyor adın adımın yanına.
durmuyor ellerin ellerimde, taze bir gül tanesi kadar güzel.

Allah biliyor ya; seni sevmek derdinin kanı bulaştı üzerime.
bana bir silah ve bir mermi uzat; ellerimi vuracağım.

Allah biliyor ya; içim çıkmaz bir sokak.
vakitsiz aklına düşesim var.

Allah biliyor ya; özlemek yarası geçmiyor.
kör bir bıçak ile dağlarım yaralarımı.

Allah biliyor ya; duvarlar üzerime üzerime yürüyor.
kapı kırışlerinde bekle beni.

dinsdag, augustus 27, 2013

Bir Ben

Bir ben biliyorum
yorgun gözlerinin altındaki halkaların
ebem kuşağı olduğunu ve
İstediğinde yedi renk bakabileceğini

siyah saçlarındaki akların aslında
hırçın dalgaların gelgitlerinden oluşan
köpüklerin bulaşığı olduğunu
Bir ben biliyorum
yüreğinin severken,
ölmekten değil de öldürmekten korktuğu için
tir tir titrediğini

kayboluşlarında kendini bulup
her şeye yeniden başlama hevesini
yalnızlığının nasıl kursağında bıraktığını
Bir ben biliyorum
dağların eteklerine ziller takıp
hızla doruklara kaçışından olduğunu
ruhunun serin esintisinin

hayatın çarmıhına
yalpalarda çürüyen tahtaların
paslı çivileriyle gerildiğini

Bir ben biliyorum
her kundaklama sonrası
ormanlarının zehrini
bir hışımla genzine çektiğini

bu yangınlarla
ciğerinin de yandığını
yine de hiç ağlamadığını
Bir ben biliyorum
bu şehrin goncalarını bile sevmediğini
inim inim inleyen gecelerinde
demlenemediğini
bir ben tanıyorum
ve bir ben seviyorum adamım seni bu şehirde adam gibi!

- Lou Salome - 

vrijdag, augustus 23, 2013

Ben Karnında Annemin

Ateşe bak demek geçiyor nedense şimdi sana içimden
erik ağaçları gene aldandı ve kar düştü üstlerine
ben bu bahar da yetişemedim soğuk tutmalıydı diplerini
ateşe bakarak delirebiliriz dalıp renklerine kuru odunların
ateşe bak bu yeter sen orda bakarken beni burada oğul etmeye.

Ben karnında annemin sen bir mermerle bir
bir anne birdir bir mermerle, bilmezse karnındaki nedir
o dengi olmayandan olan sen birsin o dengi olmayan için
arılar ayrılınca da kovanından baba bilmemişse babalığını
oğul bir babadan değil baba bir oğuldan bilinir
ve çok bilinir ve kahırla söylenir ki babalar bir soğan erkeği çok kere
anneler üstünde soğan doğranılan bir kara mermer bile değildir
doğan doğuranda aramamalı kendini bu yüzden, aramalı
o dengi olmayanda ve buluncaya kadar; nasip bu ya
bir mimik’te, bir mermerin içinde.

Benim gördüklerimi görüyor musun?
görüyorsun biliyorum da soruyorum gene de
ben bu mavi suyun içinde sen orda o beyaz mermerin içinde;
rengimiz, ateşin renkleri içinden
kuru odunların turuncusu gibi olmayacak hep, beraberce bilelim
su kabağından çantanı asıncaya kadar omzuna
ayaklarında sevdiğim yürüyüşün olmayacak
ya sabır ikimize de.

Ateşe bak, beni delirtecek olan seni büyütecek
üşüyen bakar ateşe, pervane bakar, kuşlar, gergedanlar
ağır gelen yükü için sahibine tüküren lamalar bile bakar, ateşe bak
gözü yüzünde olduğu için yüzüyle bakar çokları
sen gözünle bakıyorsun, yüzün ellerin yok
utanıp kızaran tenin var şimdilik;
o mermerin içinde o kızarıklıktan bildimdi ya seni
ya sabır şimdi bana.

Ve şimdi ya sabır sana
ateşe bakarak büyümeyi beklemek güçtür çünkü biliyorsun
ateşe bakarak delirmeyi beklemekten.

- Celal Fedai - 

dinsdag, augustus 20, 2013

Maria Faranduri - To Mystiko

Kalpten, kırmızıdan, şaraptan ve aşktan
o kadar bahsedip o kadar uzak durduk ki
korkar oldum artık dostlarım
narların rengini göremeden
ansızın kovulacağız ilahi bahçeden

Ne kadar büyükse Nuh'un gemisi
o kadar küçüldü yüreklerimiz
kadınların tülbentini rüzgâr değil
içimizin iblisleri uçuşturuyor artık

Herkes bir parça ölü madem
güzellikle kapanalım kuyulara
biz doğuralım yeter, taşlanmaz Yusuflar

Ya da susalım hep beraber
sessizlik kalmayıncaya dek

maandag, augustus 12, 2013

ölümdür insanı en çok garip kılan
göğsümde çalan eski bir gramafonun 
sesi çağrıyor mezar taşlarını.
ritmi bozuk kalp sahibiyim;
acımasız ve öfkeli.

maandag, augustus 05, 2013

Üvercinka

Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu 

                                                              kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
                           Afrika dahil

Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
                           Afrika dahil

Senin bir havan var beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Birçok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında
                           Afrika dahil

Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse 

                                                  değerlendiremez
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna

                                                            diziyorlar
Bütün kara parçalarında
                            Afrika dahil

Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
Aklıma kadeh tutuşların geliyor
Çiçek Pasajında akşamüstleri
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
Bütün kara parçalarında
                           Afrika hariç değil


- Cemal Süreya -