zondag, februari 24, 2013

dogmamis bir siir bekliyor kalemimin ucunda
inan ki parmaklarima sigara daha cok yakisiyor
ellerinin ellerime yakistigi gibi. 



Bazen sana deli gibi sarılmak geçiyor içimden. Ama sadece içimden...
Unuturum diye kahrolurken, hayalin yumrukluyor kapilarimi.

woensdag, februari 20, 2013

“Kimi vakit geldim sana ama hüznüm döndü,
baktım ki işgal gözlerin.
bilirim aydınlık için karanlık da gerekli,
bazen ‘var’ı anlarsın ‘yok’ ile sevgilim…”

A.C.Z. 

zondag, februari 17, 2013

Kaleler biraktik ardimizda, fethi yarim kalan...
Ben, benden yana dertliyimdir ve icimdeki katrani kusarim. Sen bunu siir sanirsin.

zaterdag, februari 16, 2013

Talan Dünya

başına gelenlere güvenenler için...

sabra meşgale taşıyan bir karınca misali bütün yorgunluğumu bir peşinat olarak say yaşadıklarımıza. arta kalan borcumu bir ara nefesim kesilinceye dek ağlayıp kapatırım. her şey güzel başlar. çünkü başlamak bitmenin en uzağında görünür, oysa yanı başındadır. herkes güzel başlar. uzunca bir şarkıya yetecek kadar bir iç çekişle, topu topu iki nefes arasında salınan bir sarkaca atlar gideriz yakınlara. bütün tahminler mutsuz sona oynanır ama ben sonlara inanmayan bir adamım, yani başlangıçlara… ne önceye yetişiyor elim, ne sonraya… ve ölünce olacaklar için sebepleri zihnimden kazıtmam birikiyor ha! birikiyor şu köşe başında birlikte güldüğümüz, şu balkondaki sigara, şu ellerin ellerimde gittikçe birikiyor ha! dönüp mazime baktığımda, yaşanan onca şeye kendimi kattığımda, yani her defasında açıldığım o denize yüzdüğüm gemilerle battığımda; dünyanın yalanlığı ikimiz arasında her daim boğdurulacak bir şeydir ha! öyledir. çünkü hep olmayacak şeylerin yazıldığı bir oyunun bitmeyen provası ve elbet seni bir türlü unutamıyor olmamla düşen irademin muhtevası aynıdır. boştur. bir yere varmaz. boş olmakta ve bir yere varmamakta rakip de tanımaz ha! bunun için dünya ilk elden çıkarılacak bir şeydir bizim için. öyledir. öyledir.

ve sen… bulunmayı hiç istemeyen o çocuk gibi durmadan, bir şarkıdan öbürüne geçiyorsun... peki beni ne diye o ıslıkların dudağıyla büyütüyorsun!? bu dünyada hiçbir yere varmayan her türlü plana vardım. ve hiçbir yerde bu dünyaya varmayan bir plan bulamadım. yo hayır ben bırakmadım, plan yapmak beni bıraktı. hep önceden yapılan bir planın içine daldım. seni gördüm bir planın içinde. sonra seninle hep bir planın içinde kaldım.

şimdi gece uzadıkça, göğün altında yakılan her sigara... her şeyi geride bırakıyormuşum gibi sek! ya biz de kimselerin olmamış bir mazi gibiysek?! koysak ateşi, koysak günahı, koysak bu tahammülfersa hayatı... tutsam elini buradan sabaha kadar yürüsek!

- Alper Gencer -

vrijdag, februari 15, 2013

nedendir bilmem.ayaklarim her seferinde gölgene takiliyor... 

zondag, februari 10, 2013

Eger benden önce ölürsen, kucagimda papatya demeti veya bir gül. Ki eger sen seversen -düsün ki hangi cicegi daha cok sevdigini dahi bilmiyorum- bir karanfil ile sana gelip, mezar tasindan öperim; alnindan öper gibi.

donderdag, februari 07, 2013

Morduman

Bir gülün gölgesi düşmüş yüzüne
Kötü gülün, zalim gülün, dar gülün
Gel otur biraz yaşlanınca kalkarsın
Yüzün biraz, sesin biraz, kal biraz
Annenin elleriyle aynaları silersin

Bir ahın gölgesi düşmüş yüzüne
Derin ahın, yetim ahın, silahın
Beni yalnız bir göl gibi düşünme


Bir taşın gölgesi düşmüş sesine
Kara taşın, boğuk taşın, gizli taşın Bende gölge olup beni üşüme
Kalın gölge, sessiz gölge, yan gölge
Beni yalnız gölge gibi düşünme


Şeref Bilsel -

zondag, februari 03, 2013

"Ben bir mektuba başlamışsam gerisini sen getir
Yarım mektupların verdiği esenlikle öperim alnından
Bankalar kapanır, faizler düşer, bir bakarsın iyileşir dünya bundan
Bana mektup yaz, boş bırakma, ihtiyarlamazsam orta dünya bizimdir" 

- Mustafa Akar -