Neden?
Nasıl?
Nasıl hala yaşayabiliyor?
Size bu mektubu yazmamın sebebi günlerdir beni meşgul eden ve mesut
olmama mâni olan şaşkınlığım. Yukarıdaki sorularla mücadelemde
mağlubiyetlerin artması beni tedirgin etmeye başladı. Bu yüzden
fikirlerinize iltica ediyorum. Lütfen bu aciz dostunuzun havsalasını
girdiği çıkmaz sokaktan kurtarınız, gönlünü ferahlatınız. Telkinlerinize
muhtacım. Sizleri bu malayani girizgâhımla daha fazla boğmadan asıl
mevzuya dönüyorum.
Onu terk ettim ve hâlâ yaşıyor. Bunun hangi manalara geldiğini idrak
edebilmiş değilim. Düşünüyorum lakin nafile. Zihnimde vuku bulan
senaryolardan hangisini seçsem, bu durumun nasıl vâki olduğunu
anlayamıyorum. Terk eden ben, çaresiz olan yine ben… Halbuki çoktan
ölmesi gerekiyordu. Düşünün azizim;
Onu,
Öylece bırakıp gittim,
Cevabı sadece bende olan sorularla yapayalnız bıraktım,
Sokaklarında daima beni hatırlatacak izler bıraktığım şehre hapsettim. Şimdi tekrar soruyorum;
Nasıl? Nasıl hâlâ yaşayabiliyor?
Çok zor durumdayım. En yakın zamanda cevabınızı bekliyorum.
Bisous
ANCALİME
Geen opmerkingen:
Een reactie posten